Toronto Şehir Rehberi

toronto sehir rehberi resim

İlk yurt dışı deneyimimi Toronto’da yaşamak bu konudaki bütün korkularımı yenmemi sağladı. Gitmeden önce aklımda bi dünya soruyla gittim. “İngilizce bilmiyorum nasıl derdimi anlatabileceğim nasıl bi yerden bi yere gidicem ordaki hayata uyum sağlayabilir miyim…” gibi.

Ulaşım, önemli olan hususların en başında geliyor bana göre. Totonto’da ulaşım ağı (TTC) çok gelişmiş ve basit bir sistemi var. Birkaç gün içinde öğrenmiş oluyorsunuz ve Metropass, Weeklypass ve tokens larla bu ulaşımı kullanabiliyorsunuz. Fiyatlandırma şöyle:

Adult Senior (65+) /
Student (13-19)
Cash

Single Fare

Purchase

$3.25 $2.10
Tickets & Tokens Tokens$3.00
Minimum 3 tokens for $9.00
Senior/student ticket$2.05
Tickets sold in multiples of 5 senior/student ticketsfor $10.25
PRESTO $3.00 $2.05
Weekly Pass $43.75 $34.75
Monthly Metropass $146.25 $116.75
Metropass Discount Plan (MDP) $134.00 $107.00
Downtown Express
In addition to your regular fare.
$3.25 cash or token
or Monthly Express Sticker for $43.00
$2.05 cash,
Senior/Student ticket,
or Monthly Express Sticker for $43.00

NOT: Kanada’da dil okulu öğrencisiyseniz fakat bir öğrenci belgeniz yoksa mecburen adult metropass alıyorsunuz ama bazı istasyonlardan (Pape Station gibi) Student için olan metropass da alabilirsiniz bu gibi merkezi olmayan istasyonlarda şanslıysanız öğrenci kimliği sormadan size kartı verebiliyorlar ya da yanımda yok dediğinizde üstelemiyorlar. Ancak daha uzun süreli programlara, yani lisans, yüksek lisans programları veya Kanada’da lise eğitimine gidiyorsanız bu kartı kesinlikle almalısınız.

Metropass kartınızı aldıktan sonra metro otobüs ve streetcarlarda bu kartı kullanabiliyorsunuz, üstelik ekstra ücret ya da aktarma bedeli falan ödemeden. Genelde bizdeki gibi kartı cihaza okutarak değil de görevliye göstererek biniyorsunuz. Metropass kartınızı ayın başında alabiliyorsunuz ama aybaşı geçmişse eğer, ancak weeklypass alabilirsinizz. Ulaşım konusunda zorluk çekilmez çünkü metro istasyonları fazla ya da bu istasyonlara gidebileceğiniz otobüslere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Otobüsler için telefon uygulamaları var ve bu uygulamalar nerdeyse dakikası dakikasına doğru bilgi veriyor.

Ulaşımda sıkıntı denilebilecek şey ise metronun bizdekine oranla yavaş olması ve sıklıkla bir bölümünün onarıma girmesi, bilhassa hafta sonları. Bu durumlarda ise shuttlebus lar devreye girer. Shuttlebus lar metrodaki ulaşıma kapalı kısımlar için ulaşım aktif olana kadar geçici olarak ayarlanmış otobüs seferleridir. Bunun duyurusu yapılır genelde ama bilginiz olmasa bile en ufak tedirginliğe gerek yok çünkü yönlendiriliyorsunuz shuttlebus lara, ki bu yönlendirme elinizden birinin tutup otobüsün kapısına sizi bırakması kadar rahat. (sık aralıklarla yazılar kocaman kocaman ve yüksek sesle shuttle bus yönlendirmesi yapan turuncu üniforma giymiş görevliler)

Ulaşım bu kadar yeter sanırım, daha bir sürü detay var ama görevliler o kadar yardımcı oluyorlar ki.. Hiç çekinmeden sorabilirsiniz ve yardım isteyebilirsiniz… Velhasıl Toronto’da yolunuzu isteseniz bile kaybedemezsiniz.

Başka bir konu ise; Toronto, çok fazla etkinliklerin ve festivallerin olduğu bir şehir. Kış dönemi bile gitseniz katılabileceğiniz birçok etkinlik bulunuyor. Gece hayatı da canlı bir şehir. Farklı tarzlarda kulüp, barlar ve eğlence mekânları var. Gecenin kaçı olursa olsun güvenli bir şekilde dolaşabiliyorsunuz sokaklarda.

Güvenlik demişken; Toronto da çok fazla homeless var, siz de gittiğiniz zaman bu dikkat çeker ama kimseye zarar vermezler, merak etmeyin "smiley"

Bahsedebileceğim diğer konu hayvanlar… Hayvanlarla birlikte yaşamayı benimsemiş bir şehir Toronto. Kaldı ki sadece evcil değil doğadaki hayvanlara karşı da sevgi dolular. En çok siyah sincap görüsünüz yollarda evlerin bahçelerinde kısaca her yerde. İnsanlar köpekleriyle her yere girebiliyorlar bir sorun yaşamadan.

Toronto’nun kozmopolit yapısı Kanada kültürü yanında diğer ülkelerin kültürlerini de öğrenmenizi de sağlıyor. Hatta Kanadalılar kim ? Neredeler diye bir soru sorabilirsiniz kendinize  J Çok fazla ülkeden, milletten insan yaşıyor. Bu o ülkelerin yemeklerinden tutun da diğer kültürel aktivitelerine kadar birçok şeyi deneyimlemenizi sağlıyor. Yani Toronto’da yaşıyorsanız oranın yemeklerini denemekle kalmayıp Çin Kore Meksika İtalyan mutfağı gibi birçok ülkenin mutfağını da görüp deneyebilirsiniz. Toronto mutfağı dünya mutfaklarının bir karması diyebiliriz. Bize en yakın mutfaksa tahmin edilebileceği üzere Yunan mutfağı… “Poutine”, Toronto’nun en bilindik yemeği (meşhur). “Maple Syrup” (Akçaağaç şurubu) çok fazla karşınıza çıkar, tatlı özellikle waffle la birlikte ya da kahvaltılarda kullanılan tatlı bir şurup. Akçaağacın her şeyinden faydalanmışlar.

Öğrencilerin ucuz şeyler bulabileceği bir yere ihtiyaçları olacak ki Toronto pahalı bir şehir döviz kurunu düşününce pahalı gelebiliyor bize çoğu şey. Alternatif olarak “Dolarama” mağaza zincirini önerebilirim, oradan ucuz bir yer yok bence (gıdadan araç gerece kadar birçok şey mevcut). Bu arada poşete para ödemediğiniz belki de tek yer burasıdır J Toronto’da normalde poşete de para veriyorsunuz maalesef! Bu yüzden insanlar yanında poşet, çanta getiriyorlar ya da sırt çantalarına koyuyorlar aldıklarını.

Bizdekinden farklı olarak orada aldığınız herhangi bir ürünün vergisini kasada öğreniyorsunuz, yani fiyata dâhil değil. (100 dolara bir şey alıyorsanız kasada 120 falan ödüyorsunuz onun gibi. Plus tax yani)

İklim olarak, dolaşan rivayetler kadar olmasa da kışları Türkiye’ye göre soğuk geçer fakat bunun size etkisi, sizin ne kadar soğuğa alışkın olduğunuzla alakalı. Tabi ki Ankara’da yaşayanla İzmir’de yaşayan arasındaki soğuk algısı farklıdır. Fakat bir süre sonra bu duruma alışmaya başlıyorsunuz, gerekli tedbirleri aldığınız takdirde. Bu arada giderken ilaç götürülmesi iyi olur, özellikle soğuk algınlığına iyi gelecek ilaçlar.

Toronto’da insanlar birbirlerine saygılıdır. Toplu taşıma araçları işe gidiş-geliş saatlerinde doludur ama insanların saygılı ve nazik oluşu gergin bir yolculuk yapmanızı engeller. Ayrıca sıcakkanlı, yardımsever ve güler yüzlüler. Arabalar insanlara yol veriyor. Kısacası, kendinizi insan olarak değerli hissedeceğiniz bir yer Toronto.

Bu arada İstanbul kadar değil ama hatırı sayılır bir trafikten söz etmek mümkün. Kış şartlarına alışmış bir şehir olması gerektiği düşünülse de kar yağdığında trafik yoğunluğu bir hayli artıyor. Ama trafikte beklerken öyle korna sesi falan duyamazsınız, hatta insanlar oflamıyor bile, espri yapıp gülüşüyorlardı, hatta bir ben ofluyordum "smiley"

Toronto tiyatro, sinema, sergi gibi faaliyetlerin, gösterilerin, festivallerin, konserlerin yoğun yapıldığı bir şehir. Art Gallery Of Ontario çarşamba günleri ücretsiz. Sinema içinse Salı günü bilet fiyatları hemen hemen yarıya iner ve 6-8 Dolar civarında olur.

Maple Leafs Hokey Takımı, Raptors Basketbol Takımı var. Bu takımların maçları okulların etkinlik panolarında yayınlanır, ücretini ödeyip katılabilirsiniz.

Gün içinde muhakkak bi Türk’e denk gelirsiniz, çok fazla Türk yaşıyor. Türk Restoran ve kafeler çok fazla. Türk yemekleri yemek isteyenler için ideal yerlerdir.

“Tim Hortons” kahve zinciri ama daha çok fast-food havasında bir mekân. Hemen hemen her sokakta karşınıza çıkar. Ürünleri ucuz ve lezzetlidir.

Son olarak da şunu söyleyeyim; çalışma izniniz olmadığı sürece iş bulmak zor, work permit soruyorlar. Work permit olmadan işe girilse dahi, bunlar temizlik işleri vs oluyor.

Aslında Toronto ile ilgili daha anlatılacak çok şey var. Ama şimdilik burada bırakıyorum, gelecek blog yazılarında yine sizlere yaşadıklarımı aktarmaya devam edeceğim.

Yazan: Tuğba Tüylü / EğitimAL Beşiktaş Ofis

Kategori: Blog
Etiket: Blog
Önceki yazı
Akıcı İngilizce Konuşmanın 5 Yolu
Sonraki yazı
Yurtdışında İşinize Yarayan Telefon Uygulamaları